İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi kitabına açtığım davayı kazandım
2016-2017 ders yılında 4.sınıflarda okutulan Dr.Mehmet Ülger, Dr.Mehmet Ali Dombaycı ve Yücel Feyzioğlu yazarlı kitabın davası İdare Mahkemesinde 2016’dan beri devam ediyordu. Sonuçlandı.
MEB’dan gelen ilk savunmada kitapta her hangi bir yanlışın bulunmadığı şeklinde savunma yapılmıştı. Son savunmada ise kitabın editörü Dr.Mehmet Ülger’in KHK ile kamu görevinden alındığı, bu nedenle kitabın tekrar basılmayacağı, yerine başka bir kitabın okutulduğu belirtiliyor. Bunun üzerine mahkeme 21.6.2018 günü kararını verdi.
Kitap kaldırılmakla dava konusuz kalmıştır, ancak kitap hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği için Milli Eğitim Bakanlığı yargılama giderini ve avukatlık ücretini ödemeye mahkum edildi.
Kitabın idari hukuk süreci böylece lehimizde sonuçlanmış oldu. Bu kararı şimdi Cumhuriyet Savcılığına taşımaya sıra geldi. Kitabın yayın ve dağıtım sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımızı kullanacağım.
2012’den beri okutulan ders kitaplarında KHK ile görevden alınan yazar, editör, rehberlik, program geliştirme uzmanı ve görsel tasarımcı kimlerin bulunduğunu tek tek tespit etmek zor iş. Fakat Diyanet’ten KHK ile alınan Dr. Emin Özafşar’ın basında önemli haber olarak yer aldığı için DİB yayını Yaz Kuran Kursu kitaplarında onun adını en yukarıda gördüğümü hatırlıyorum.
KHK ile görevden alınanların adları ile FETÖ çağrıştıran sembol vb işaretlerin yeni ders kitaplarına konulmaması için TTK Başkanı Alpaslan Durmuş tarafından DİB’e ve tüm yayıncılara bir yazı gönderildi. Bu yazıyı yayınladım, okurlarım hatırlayacaktır.
Ancak şu anda ortada bir çelişki var; 2015 basımı Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kuran Kursu kitabının künyesinde İçerik Danışmanı Dr.Emin Özafşar’ın adı geçerken, hemen altında Editör Alpaslan Durmuş adı var. Aynı sayfada Yazarlar listesinde bir kere daha Alpaslan Durmuş adını görüyoruz. Kitabı hazırlayan şirket ise EDAM ve Edam’ın kurucusu da Alpaslan Durmuş.
Çelişki işte burada; Alpaslan Durmuş 15 Temmuz darbesinin ertesi günü Talim Terbiyenin başına getirildi ve kendi kurduğu yayınevinin yazarlarını KHK ile siliyor. Nasıl oluyor, birlikte çalışmadılar mı?
İnsan Hakları kitabının arka kapağında da bir çelişki var; bu kitabın Fatih Projesi kapsamında basıldığı yazıyor. Fatih projesi hakkında basında yer alan haberlere bakılırsa o bir Fetö projesi idi.
http://www.hudutgazetesi.com/haber/34614/fatih-projesindeki-fetoculeri-sordu.html
https://odatv.com/fatih-projesinde-buyuk-vurgun-2607131200.html
Arka kapağında Fatih Projesi yazan kitaplar…
Arka kapağında Fatih projesi olduğu yazan İngilizce ders kitaplarının iç kapağında TUBİTAK ile MEB işbirliğinde hazırlandığı yazıyorsa, YEĞİTEK’te hazırlanan bu İngilizce ders kitaplarının Program Geliştirme Uzmanı eğer Selçuk Özdemir ise ve bu kişi aynı zamanda bilişimgaraj şirketinin de kurucusu ise, mutlaka sizin de aklınız karışır. Selçuk Özdemir hakkında yazılanlara bakayım dedim, İngilizce olarak Fatih Projesinde aldığı görevi yazan bir sayfa geldi önüme:
www.linkedin.com/in/selcuk-ozdemir-49405750
TUBITAK Eylül 2012 – Eylül 2014 (2 yıl 1 ay)Ankara, Turkey
- FATIH Project ($1.4 million budget between two government agencies; TUBITAK & Ministry of National Education) to improving learning outcomes initiative
- Manage the implementation of FATIH Project including oversight of resources, budget, and evaluation
• Develop content for FATIH Project which resulted in 8 text books
(Math and Science —Grade 5; Math, Chemistry, Physics and Biology—Grade 9; English—Grades 2&5)
…….
Ne tesadüftür, İngilizce 2. ve 5.sınıflar için yazdıkları 2014 basımı iki kitap da dava açtığımız kitaplar olup ikisi de MEB yayını Komisyon yazarlı ve ikisinin de Program Geliştirme Uzmanı Dr.Selçuk Özdemir. Bu iki kitapta gördüğüm yanlışları Okulda Zihin Terörü kitabımda (mahiye.com, Kendi Kitaplarım) okuyabilirsiniz.
2.sınıf İngilizce; I Know English Grade 2
5.sınıf İngilizce; We Speak Englısh I Grade 5
Bunlardan 2.sınıf kitabına bir veliyle açtığımız davayı kazandık. Hatta TUBİTAK ile MEB arasındaki yazışmalar idare mahkemesine gönderildi ve o yazışmalarda “TUBİTAK olarak biz düzelttik ama MEB basarken düzeltme yapmadan bastı” şeklinde birbirlerini suçladıklarına tanık olduk. Çok hazin şeyler bunlar, ülkemiz adına üzülüyorum. Büyük proje dedikleri bu.
Bir kere daha hayal kırıklığı yaşayacak takatimiz yok artık.
Lütfen kimse Ziya Selçuk’u gözünde büyütmesin. Tekrar hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsanız, 2005’lerde Hüseyin Çelik döneminde birlikte çalıştığı bürokratları bir araştırın. İlköğretim Genel Müdürü olanlardan biri Servet Özdemir, diğeri İbrahim Er. Er, şu anda Z.Selçuk’a yardımcı atandı.
Servet Özdemir ise Öğretmen Meslek Odası kurulmasıyla ilgili bilinç oluşturma konferansları veriyor.
http://www.turkiyekamu.com/egitim/egitimciler-meslek-odasi-geliyor-h272635.html
Bu konferanslar 2011’in Kasım ayında bakan Ömer Dinçer’le yapılan Öğretmenlik Mesleğinin Geleceği çalıştaylarının devamıdır. Şimdiki bakan Ziya Selçuk o çalıştaylarda yer aldı, raporun altında imzası var. (Bkz. Okulda Zihin Terörü kit, s.131, Ulusal Öğretmen Strateji Taslağı)
Ziya Selçuk’un varız dediği 11’leri, 100’leri oralarda yetiştirildi…
…….
Servet Özdemir’den gelen tekzip
Bu arada, önceki yazımda Servet Beyin akrabalık ilişkilerinde hataya düştüm, bacanak olduklarını yazmıştım. Meğerse Ziya Beyle aynı köyden çocukluk arkadaşıymışlar, bacanak değillermiş. O kadar yakındılar ki, Servet Özdemir soruşturma geçirirken Ziya Bey de beraber istifa etmişti. Yanıltacak kadar yakındılar.
TUBİTAK’ta görevli Selçuk Özdemir’i oğlu biliyordum, onda da yanıldım, düzeltiyorum. Zaten ODATV’ye gönderilen tekzip yazısı aynen yayınlandı. Ancak Dr.Selçuk Özdemir’den de bir tekzip bekliyorum. Baba-oğul olmasalar da bir yerlerden çok yakın oldukları kesin. Kitapların arka kapağında yan yana logoları var.
Servet Bey kendi özgeçmişini tam olarak hiçbir yerde vermiyor. Bir tek KKTC’de dekanlık yaptığı üniversite haberinde biraz daha ayrıntılı özgeçmişi var:
http://ajans.ciu.edu.tr/?p=7813
“Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi Dekanlığına atanan, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim ve İlk Öğretim eski genel müdürü, Prof. Dr. Servet Özdemir’in kamudanhaber.com sitesinde eğitim üzerine bir röportajı yayınlandı…” (27.2.2015)
Haberde “Servet Özdemir Kimdir” başlığı altında “1994’de Ohio State Üniversitesinde 9 ay eğitim aldığını, “Eğitime %100 Destek” projesini koordine ettiğini okuyoruz. Bana enteresan geldi. Yukarıda adını verdiğim İngilizce ders kitaplarının arka kapağında yan yana yer alan üç logodan (MEB 147, Fatih Projesi, %100 Okuyan Üreten Türkiye) üçüncüsü onun koordine ettiği proje çıkıyor.
….
Eğitimden hiç iyi haber yok mu diye soranlara, işte umut bu.
Hiçbir şey ilelebet saklı kalamıyor. Gerçeğin gücü en büyüktür.
Sakarya Meydan Savaşı hazırlıkları yapılırken topladığı öğretmen kurultayında Atatürk’ün verdiği göreve devam ediyoruz:
“Köylerinize gidin, halka kiminle savaştığımızı anlatın, İslama karşı savaştığımızı zannediyorlar, gerçeği onlara anlatın. İşgal altında olduğumuzu, Yunan’a ve İngiliz’e karşı savaştığımızı anlatın. Bir çift fanila bir çift çorap versinler, oğullarını askere göndersinler.”…
Sevgili anneler, babalar,
Ankara’da Cumhuriyet Savcıları var, Cumhuriyet Hakimleri var. Hiç umudunuzu yitirmeyin, ders kitaplarında gördüğünüz yanlışlara bir suç duyurusu da siz yapın. Geriye dönük olsa da kabul edilir. Haklarınızı bilin, kullanın. Yeter ki umudunuzu yitirmeyin.
Cumhuriyet kitaplarıyla ders yapma hakkımızı mutlaka geri alacağız!
Gerçeği halka anlatma görevini Atatürk’ten almış bir öğretmenden;
Saygılarla…
Mahiye Morgül /28.7.2018
Bu yazı yorumlara kapalı.