Baykar’ın robotu bir haftadan beri internet kanallarında bize “Türkiye Vatandaşları” diye sesleniyor. Tuzağa bakar mısınız?
Sanmayın hisselerini satmak için. Türk Milleti adını anayasadan kaldırmak için. Bizi anayasa değişikliğine hazırlamak için. Robot kutsal(!) görev yapıyor. Haçlı seferi üstümüze bindirdi, şimdiki Mesihleri bu yapay zeka!
Dikkat! Bu reklamı yapan yapay zeka, evlerimize uzaydan sinyallerle geldi, beyinlerimize “Türkiye vatandaşı” kavramını ekiyor. Olan budur. O reklamın maksadı hisse satmak ya da üzüm yemek falan değil, bağcıyı dövmek.
Baykar’ın sahibi gerçek değilmiş de robotmuş. Ne fark eder, onu kodlayana bak. Hedefleri Türk milletini algı tuzağına çekmek olunca, reklamın kötüsü olmaz, şimdi dünya savaşları var ve rağbet insansız silahlarda, onu satıyor bu şirket. Hisse satmıyor, silah satıyor. Ama asıl büyük silahı Türk milletinin beynine sıkıyor, üniter devletimize sıkıyor!
Parçala, parçala, parçaları bir daha buluşamayacak kadar parçala… Tek dünya devleti olsun ama karşısında güçlü tek devlet kalmasın. Taktik bu.
2004’den beri, çok parçalı eğitim sisteminin kodlamacı eğitim bakanları bu yönteme bizi alıştırdılar; bir kavramı değiştirecekleri zaman, dönüşüme hazırlık için önce beynimize o tuzak kelimeyi atıp onu çimlendirdiler. Lansam dedi buna bakan Ziya Selçuk. Şimdi, Kürtlere ayrı devlete giden yolda değişimin kavramını robotla yaptılar; “Robot dedi ben demedim” numarası başladı.
“Türk milleti” kavramı yerine “Türkiye Vatandaşları” demeyi robotunuza kim öğretti? O robot bütün tv kanallarına nasıl reklam verildi? Adam kandırıyorlar.
Bu kavram artık DEM’lilerin ağzında demleniyor, beyinlere ekiliyor, çimlendiriliyor. PKKnin resmi kanadı her kanalda, mavi mavi İsrail renkli sahnelerde boy gösterip, afişlerinin önünde bunu ağızlarına sakız ettiler.
Mehmet Ali Güller dün akşamki TELE 1 tv oturumunda en açık dille anlattı. Terör meşrulaştırıldı, devletle eşit statüye geldi, silah bırakılıyor ve bölünmüşlüğü kabul eden Anayasa yaptırmaya sıra geliyor, PKK yasallaşmış olarak karşımızdadır artık, dedi.
İşte Baykar reklamındaki üslup bize gösteriyor ki, Türk Tarihinde Anadolu Oğuz birliğinde en büyük kırılmayı bu yapay zekayla başardılar, TRUVA ATI budur.
Eğitimde nasıl Çoklu Zeka sahtekarlığı ile 20 yılda yıkım yaşıyorsak, şimdi Yapay Zeka sahtekarlığıyla 20 yıl sonra aynı yıkımı yaşayacağımızdan endişe ederim.
Algılarımızı yanıltmak üzere kurgulanmış/kodlanmış bir robot ile tetiklediler bu dönüşümü. Çoktan beri buna hazırladılar bizi. İnsan eliyle kodlanmış robotlara Tanrısal üstünlük yüklediler, adına yapay zekâ dediler. Onun ağzından çıkana kimse itiraz edemezmiş gibi. Ona söyletiyorlar kendi ekecekleri zehirli kelimeyi. Küresel baronların istediği kelimelerle konuşturuyorlar robotları, bizler de robottan kelime öğreniyoruz, çiplendik işte. Bu kodladıkları süper dijital yaratık, kurtarıcı Mesihleridir şimdi, “Türkiye vatandaşlarına sesleniyor”, gözünüzü açar mısınız?
Akşam, Baykar reklamındaki algı operasyonunu anlatırım bugün diye notlar almıştım, sabah PKK silah bıraktı haberiyle uyandık. İkisi üst üste geldi, bu hiç tesadüf değildir. Son çeyrek yüzyılım Milli Eğitimde dönüşüm dedikleri parçalı piyasacı dönüşümün algı operasyonlarını deşifre etmekle geçti. Anımsatayım, Matematikte ağırlık yerine “kütle”, Din Bilgisinde vasiyet yerine “veda hutbesi”, cadı resmine “varlık”, “Ali okula koş” yerine “Ali yatakta oynama”, vb. algı tuzaklarıyla okuma yapıyor çocuklar.
Bakın Baykar şirketi de küresel piyasanın hizmetinde parçalı Türkiye için algı operasyonuna geçti.
“Türkiye vatandaşlarına sesleniyorum!” diyor.
Türk Milleti kavramı dönüştürüldü, buharlaştırıldı. PKK teslim olmuş gibi gösterilirken devlet tiyatroları sahnesinde başrolde gözümüze sokuluyor.
Bugün Anayasaya Türkiye Vatandaşlığı diye bir kavram sokmak, yirmi yıl sonra plebisitle ayrılmayı kendine yasal hak görmeye gider. Irak bu noktada hazır bekletiliyor, Suriye tam bölünmüşlük içinde, İran ve Türkiye sırada.
Katil Apo posterleri yasal izinle asılıyor şimdi. Sinir uçlarımızla oynamaya başladılar. Sittin sene Türklerle Kürtler kavga ettirilecek, bu mu barış?
Anlaşılan egemenliğimiz artık Türk Milletinde değil, Baykar’ın yapay zekasını kodlayanlarda. Bizi parçalayıp yutmak isteyenler dijital cirit atıyorlar. Meşrulaştırılmış PKK var karşımızda.
Oğuz töremize dönmek tek çıkış yoludur. Paramparça kabile toplumlarına dönemeyiz. Ulus birliğimiz bozulursa hepimiz ziyan oluruz.
BİRLİĞİMİZ DİRLİĞİMİZDİR!
Mahiye Morgül / 12.5.2025
Bu yazı yorumlara kapalı.