Bir sağlık dergisinden disleksiye dair görüşlerimi almak üzere bir teklif geldi. Buna hazır değilim diye cevap verdim. İstanbul’dan, mahkemeden yeni dönmüştüm, bunu bahane ettim.
Neden yargılandığımı soran yok. Hatta sağlıkçı yazarlardan çok daha fazlasını beklediğim için, çocuklarımız intihara sürüklenirken sustukları için, onlara kırgınım.
Gelen iletiye yine de bir cevap yazdım, yayınlamalarını dilerim. Okurlarımla bunu paylaşmak istiyorum:
İstanbul’da mahkemem vardı, bana açılan davada sanık konumunda, çocukların bilimsel eğitim hakkı ellerinden alındığı için çocuklar adına mücadele veriyorum.
Disleksi diye sadece ayırırsanız bütünü göremezsiniz. Tek nedene bağlı algılama sorunu yok, çocuklar per perişan haldeler. Çocuklar öyle bir algıda kaos bombardımanına tutulmaktalar ki, tanıyı koyan kişi zihinlerinin çöplüğe döndürüldüğünü bilmediği için sadece disleksi belirtilerini teşhis edebiliyor.
Çocuğa disleksi, diskalkuli, dispraksi, disgrafi ve RUHSAL ÇÖKÜŞ, YALNIZLAŞTIRMA, KORKU, HİÇLİK DUYGUSU, ÖTEKİLEŞTİRME, LAKAP TAKMA, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERDEN MAHRUM BIRAKMA, AYAĞINI YERE BASTIRMAMA, BOŞLUKTA BIRAKMA, BEN BAŞARISIZIM DUYGUSU YÜKLEME vb…. Her türlü zihinsel taciz altında bu çocuklar. Disleksi de olur diskalkuli de…
Üst beyni boşluklarla yarıklarla darmadağın edip alt beyne korku ve saldırganlık yüklemek, ELLE ile başlatıp direk alt beyni yüklemek… Çok ağır saldırı altındalar çocuklarımız.
Okuma yazmayı ELLE ile başlatınca zaten sağdan da soldan da ELLE diye okunan bu emri alıyor çocuk, fallik dönemdedirler, birbirine dokunmak için tetiklenmeye dönüşüyor.
Bu sene 1.sınıf öğrencilerinden akran zorbalığı birbirinin apış aralarına taciz şeklinde. Üst sınıflardan 1.sınıfa yeni gelen erkek çocuklara apış arasını sıkarak tacizler… Babalar soluğu valiliklerde alıyor.
Çocukların dikkatleri eğitimden başka şeylerle gidiyor. Bunlar hep öğrenme güçlüğünde etken hallerdir.
Ders kitaplarındaki görsellerin hiç biri gerçek hayatla örtüşmüyor. Baş boyun ilişkisi, beden başka baş başka… Neyi çocuk doğru orantılı yerli yerinde görüyor ki, ona disleksi tanısı koyuyoruz, büyük haksızlık.
Önce yetişkinler çocuğun aklını bozmamak üzere doğru görseller koysunlar her yere ve kitaplara.
Çocuk okulda gördüğü harfi sokakta okumak ister. Soruyorum, bir tane TÜRKÇE TABELA VAR MI? ÜSTELİK HARFLERİNDE ÇİZİMLER DOĞRU DEĞİL, antik semboller gibi harfler.
Ne yapsın çocuk, ona ektiğimiz tarlada disleksiden başka ne yetişebilir ki!
Anaokulunda çocuğa boşlukta harfler yazdırıyorlar, kelebek gibi havada her şey. Oysa sınırları belli çizgilerin arasında olmalı yazı. Boşlukta nesneler 360 derece dönme özelliğindedir, kelebek gibi her yöne dönük çizilebilir olarak algılıyor çocuk.
Sonra… Bozuk pazıl halinde bütün hayvan çizimleri, sunulanlar her şeye benziyor.
1.sınıf okuma yazma kitabındaki inekten başka her şey olan inek diye çocuğun önüne konulan resme bakın; dalga geçiyoruz çocuklarla, onlar da bize “beni disleksi yaptın bir de doktora götürüp beni etiketliyorsun, bundan sonra ben disleksi (salaksı) rolünü benimserim, kaçış gerekçem olur, senin ders çalış baskılarından kurtulurum” diyor bilinçaltıyla.
İntiharlarda “Ben bir hiçim” notu bırakıyor kızlar. Aslında o genç ailesini cezalandırmak için, okulunu, arkadaşlarını öğretmenini cezalandırmak için ölüm yolunu seçiyor, “beni etiketlediniz, sizi üzmek için öleceğim”, diyor.
Ziya Selçuk’un “öğrenci ve öğretmen gözleme, etiketleme, 9 mizaç stili” dediği stratejiyle çok daha fazla ölümler intiharlar göreceğiz.
Bence bunun acilen deşifre edilmesi ve durdurulması lazım. Bakın, Ziya Selçuk çantasındaki Öğretmen Yasa Tasarısını bütçeden geçiremedi. İçindeki ana dosya Eğitim Fakültelerinin kapatılması, ev öğreticiliği, internetten öğrenme vs var, tabletten okur yazarlık, vb daha fazla dışa bağımlı ve çocuğu yalnızlaştırma… Yani çocuğu çok daha fazla sorunlu hale getirecek olan emperyalist programdır o.
Eğer bir Amerikan darbesi daha yapılacaksa bu yasayı geçirmek için yapılır; Tansu Çiller eğitimi tümüyle liberalize etme sözü verdi WTO’a. GATS sözleşmesidir adı. Ulus devletleri tasfiye etmektir amacı, öğretmen yetiştirme programları dahil kamucu eğitimin tamamen berhava edilmesinde önlerindeki engellerin her yolla kaldırılması, gerektiğinde NATO desteğiyle önlerindeki taşların kaldırılmasının dahi sözü verilmiştir.
Çocuklar ne kadar çok akıl ve ruh sağlığı bozuk hale getirilirse birileri bundan para kazanacak, budur sömürge eğitimi programı.
Çocukları korumak sözümüz vardı ANDIMIZ’da, “küçüklerimi korumak” başka nasıl olur? Gelin siz de itirazlarınızı resmen yapın.
Işıkla sağlıkla…
16.2.2020
Mahiye Morgül �
Bu yazı yorumlara kapalı.