Yazarımız Mahiye Morgül’e inşaata gitmekte olan dedeevinden dağ keçisi boynuzu hatıra kaldı.
Rize’nin antik tarihinde önemli yeri olan dağ keçisi Başoğuzlu kraliçemiz Ayana I.Artemis’in de sembolüdür. Rize’de özellikle Portakallık, Gülbahar, Bağdatlı, İslampaşa mahallelerindeki eski konakların giriş kapısının üzerinde görülen dağ keçisi boynuzları hem nazarlık olarak, hem de eve şifa ve bereket getirmesi için asılırdı. Bu boynuz Angora tiftik keçisinin boynuzu olmakla Ankara Ahi Hitit devletinin de “milli ekonomi” sembolüdür ve Ankara amblemi olan Hitit Kursunda boğa ile beraber yer almaktadır.
Antik Rize yazılarıyla tanıdığımız Mahiye Morgül Anadolu’nun en eski Türk ve Sümer sembolü olarak bilinen dağ keçisi boynuzunu kendi yaptığı Mayana Kültürevine taşımak için uzun zamandan beri bu dileğini evde oturan son mirasçı kuzenlerinden istemekteydi. Dedeevinin inşaata verilmesiyle bu dileğini inşaatı başlatacak olan yükleniciden talep ederek gerçekleştirebildi.
Yazarımız dağ keçisi boynuzunu matbaamıza getirerek yine kendisinin hazırladığı Rizeli Gaziler afişinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

Yazarımız, antik Rize tarihinde önemli yeri olan granit dere taşlarıyla yapılmış ev ve bahçe duvarlarının da tarihi özelikleriyle korunması gerektiğini savunmaktadır. İnşaata giden bahçelerdeki dibek taşlarının ve kuyuların bu kapsamda korumaya alınması, yeni inşaatlarda bunların yeşil alan içerisinde portakal meyvelerinin arasında bırakılması, mahallenin tarihi dokusu korunarak sergilenmeye devam edilmesi yönünde belediyeyle temasa geçmiştir.
Haldoz’un “herem” duvarlarından tarihî dokusuyla korunamaz hale gelen bahçelerden söz konusu granit taşların sahilde yapılmakta olan botanik bahçesinde aynı amaçla değerlendirilmesini önermektedir.
Yazarımız Mahiye Morgül Rize tarihinde iz bırakacak bu çalışmalarıyla dede evinden en fazla manevi değeri olan hatıra eşya almaya hak kazandığını düşünerek resimdeki dağ keçisi boynuzuna sahip çıkmıştır. Yazarımızın sadece dedesinin evi değildi, babaannesinin annesi de bu evin kızıydı, hatta annesinin halası da bu evin geliniydi. Adını taşıdığı Mahiye ninesi bu boynuzun takılı olduğu odada gelin olmuştu, evlatlarını bu şömineli odada dünyaya getirmişti. Daha önemlisi Morgül ailesinden çıkmış bir tarihçi, bir müzikolog, bir gazeteci ve bir eğitimci yazar olmakla ailenin adını yaşatacak olan işlere imza atmıştı.
Bütün bu manevi değer ifade eden nedenlerle yıkıma gidecek olan dede evinin bahçesinden bir iki parçayı daha Mayana Kültürevine götürüp orada yaşatmayı çok istemesine karşın gerçekleştiremedi. Ancak mahallenin kültür dokusunu yerinde yaşatacak önerilerle konuyu Belediye Başkanlığına iletti.
Yazarımıza göre, Portakallık Mahallesinin ünlü kavağının önünden yüz yıl önce 800 milis askerin gönüllü cepheye gittiği için, İstiklal Harbinin 100.yılında bu kavağın önüne bir kitabe yakışacaktır. Kitabenin yapılmasını öneren bir projeyi yakında belediyeye sunacak olan Morgül’e göre mahallenin tarihî bahçe duvarlarının korunması bu anlamda ayrıca önem arz etmektedir.
…Haber…
Zümrüt Rize Gazetesi
Bu yazı yorumlara kapalı.