Tarih öğretmeni Yakup Özkan’ın babası Yusuf Özkan, mahallemizde Doktor Yusuf olarak ünlenmiş bir şifacıydı. Kendisinden babasının kullandığı tedavi ve ilaçlarla ilgili olarak aklında kaldığı kadarıyla bana anlatmasını rica ettim. (2.12.2022).
Turunçla ilgili anlatacaklarını merakla bekliyordum. Çünkü iki bin yıllık Rize tarihinde ve toksikolojide turunç çok özel bir yere sahiptir. Hekimlerin gelini Hatice’den dinlediklerim benim bu kanaatimi doğrulamaya yetmişti. Yakup Özkan da babasının hastalarına bahçelerindeki turunçtan torba torba verip gönderdiğini hatırlıyordu. Hatta suyunu içirerek iyileştirdiği hastaları vardı.
Doğru iz üzerinde olduğumu kuvvetle hissediyorum. İslampaşa’nın antik en işlek sokağında, antik Armutlu yoluna çıkan bir kavşakta, bir üç yol ağzında üç bahçe düşünüyorum. Birinde Doktor Yusuf ailesi, ikinci bahçede Hatice Gezmiş (ailenin bir bölümü Kavran soyadı almış) ve üçüncü bahçede büyük şifa yurdu Mercan dedelerin 12 odalı Koratacı Medresesi… Mercanların yamaçtaki komşuları Tiryakiler ile yakın akrabadırlar ve Tiryak panzehir demek!.. Bu kavşağın bir sokak sonrasında Fincilerin şehir hamamı… Hamamsız şifa merkezi olmazdı zaten. Fincilerin bir kolu İstanbul Aksaray’a gitmişler, Harbiye okumuş oğulları Mehmet Arif, daha teğmenken Padişah Sultan Reşat’ın sırtında iyileşmek bilmeyen bir yarayı iyileştirmiş ve sarayın damadı oluvermiş. Şifa bilmek bu kadar değerliydi.
İşte, İslampaşa mahallesinde şifa kaynaklarını anlatırken böyle ilginç bir tarih geliverdi aklıma. Hani demiştim ya, biraz tarih tozu yutmak acınızı hafifletir diye, galiba öyle.
Yakup Özkan babasını anlatmaya devam ediyor…
Dokor Yusuf köylere hastaya gidermiş, fakat kendi evine yatılı hasta da alırmış. Örneğin, bir kambur kadını oğulları taşıyıp getirmişler, üç ay bu hastanın sırtına alkollü pansumanla tedavi yapmış. O hastanın dimdik ayağa kalktığını hatırlıyor Yakup Özkan. Kendisi de çocuk haliyle o hasta kadının sırtına pamukla alkol sürerek tedaviye yardım ettiğini anımsıyor.
Babasının yaptığı ilaçlardan aklında kalanları anlatı bana. Babasının tıp geçmişini de anlattı. Yusuf Özkan’ın lakabı Doktor Yusuf idi. Askerliğini askeri deniz hastanesinde yapmış, modern tıpla orada tanışmıştı. Rize’ye geldiğinde devlet hastanesinde memur olarak çalıştı, iğne yapmayı, hastalık takip dosyası tutmayı bilirdi. Hastaneden ayrılıp evinde serbest şifacılık yapmaya başladığında kendi hastalarına da kayıt defteri tutardı, hangi şifayı tatbik ettiğini, ne kadar sürede iyileştiğine kadar yazardı. Şehrin resmi doktorlarına götürülen hastalara “Bir de Yusuf Amca görsün” denirdi, öyle güvenilir olmuştu.
Emekli tarih öğretmeni Yakup Özkan’ın babasından aktardığı şifa bilgilerine gelince:
Zehirli ishale muşmula yaprağı çayı: Bebeklerde eskiden görülen ölümcül zehirli ishalin çaresi buydu. Taze veya kurutulmuş muşmula yaprağının çayı, 3-5 gün sabah akşam çay kaşığı ile bebeğin ağzına dökülür.
Sırt ve bel ağrısına aspirinli alkol: 5-6 aspirin dövülerek bir litre 80’lik beyaz alkol içinde eritilir. Yüzükoyun duran hastanın kambur sırtına, 2-3 ay devamlı, pamukla günde 2 kere sürülür. Bir kâse içinde hazırlanan aspirinli alkol tükenene kadar, hasta ayakta dimdik durana kadar tedaviye devam edilir.
Göz iltihabına çay suyu: Ilık çay suyuna batırılmış pamukla pansuman edilir.
Ayak yaralarına temiz deniz suyu: Açık denize çıkan balıkçılardan rica edilerek temin edilen temiz deniz suyu ile 15 gün süreyle sabah akşam ayaklar yıkanır.
Mayasıla turunç suyu: Ayaklardaki akıntılı kaşıntıya iyi gelir. Turunç suyuna şeker katılır, 10-15 gün süreyle günde bir bardak içilir.
Yüzdeki kanser türü yaralara sarıçiçek sapının suyu: Bahçede baharda sarıçiçek açan bir otun sap kısmında bulunan sarı sıvı yaraya sürülür. Bir yıl sonra yara tekrar edebiliyor, yeniden aynı bitkinin sıvısından sürülür. (*)
Turunç suyu hakkında ek: Yakup Özkan, 2022 yaz mevsiminde yaptığı bir seyahatte Aydın Yenihisar’da bir lokantada açık pide yerken orada pideye turunç suyu sıkıldığını görmüş. Hatırlatayım, eskiden Rize’de balığa, özellikle de ekşili kefale turunç sıkılırdı. Keza Adana’da kısıra ve salataya turunç suyu sıkılır. Turunç suyu 2-3 saat kaynatılarak elde edilen turunç ekşisi Adana’da limondan daha makbuldür.
(*)Dipnot: Maalesef bu sarı bitkiyi ben Rize’de bilemedim. Kendi bahçelerinde çocukluğunda varmış ve babası bu sarı sıvıyı hastalarına kullanırmış. Ancak, tarife uygun bir bitki Malatya’da yetişiyor, biraz uzunca saplı yonca yapraklı ocak şeklinde öbek halinde, gübreli toprakta yetişiyor. Hatice Gezmiş hanımın bahçesinde var. Ona Malatya’dan gönderilmiş. Bana gösterdi ama adını anımsayamadı. Sapının içi keskin sarı renkte bir lif, bu sarı lif kanser yarasına sürülüyor.
Bu yazı yorumlara kapalı.